Eserleri önde gelen edebiyat mecmualarında yayımlanan 24 yaşındaki şairin vefatı, İran kültür topluluğu tarafından büyük bir kayıp ve yarım kalan bir umut olarak tanım edildi.
Abbasi, etkileyici şiirleri ve Vazn-e Donya üzere edebiyat mecmualarında yürüttüğü etkinliklerle tanınıyordu. Genç İranlı şairler üzerine yapılan yuvarlak masa toplantılarına katılan ve dergiye çeşitli katkılarda bulunan Abbasi, İsrail’in son hücum dalgasında hayatını kaybeden sivil kurbanlardan biri oldu.
“ŞİİRLE DOLU, HAYAT DOLU BİR YETENEĞİN KAYBI…”
Tehran Times‘ta yer alan habere nazaran, Abbasi’nin ailesiyle birlikte hayatını yitirmesi, İran edebiyat etraflarında büyük yankı uyandırdı.
Aralarında tanınmış şair Roja Chamankar’ın da bulunduğu dostları, meslektaşları ve hocaları, ‘şiirle dolu, hayat dolu’ bir yeteneğin kaybı karşısında hem yas hem öfkelerini lisana getirdi.
İran’da toplumsal medya platformları ve kültür yayın organları saldırıyı kınayan iletiler yayımlayarak Abbasi’nin genç bir sanatçı olarak taşıdığı umutları ve katkılarını vurguladı.
“İRAN ŞİİR GELENEĞİNE İNDİRİLEN BİR DARBE”
Tahran’a düzenlenen hava taarruzlarında onlarca sivilin hayatını kaybetmesi ve yaralanması, milletlerarası kamuoyunda geniş çaplı reaksiyon toplarken, çatışma bölgelerinde sivillerin korunmasına yönelik davetler da artmış durumda.
Parniya Abbasi’nin vefatı, sırf ferdî bir trajedi olarak değil, birebir vakitte İran’ın derin şiir geleneğine indirilen bir darbe olarak görülüyor.
Bu gelenek, uzun vakittir ülkenin kültürel direncinin ve ulusal gururunun temel taşlarından biri olarak kabul ediliyordu.
BAŞKENT TAHRAN’DAKİ SİVİL BİLANÇO
BBC’de yer alan bir habere nazaran, İran’da pek çok kişi, barışçıl protestoları zalimce bastırmakla suçlanan üst seviye askeri kumandanların suikasta uğramasına pek az sempati gösterdi.
Ancak dün gece İsrail’in düzenlediği hava akınlarında sivillerin hayatını kaybettiğine dair haberler, kamuoyunda farklı bir yankı uyandırdı. Tahran ve öbür kentlerdeki yerleşim bölgelerinde patlamalar meydana geldi, ülke genelinde halk, patlama dalgalarının tesirini hissettiklerini bildirdi.
İsrail, sadece nükleer ve askeri tesisleri gaye aldığını öne sürse de, ziyan görmüş konutların imajları savaş aksisi İranlılar ortasında dehşet ve öfkeye yol açtı.
İran devlet medyasına nazaran, yalnızca başşehir Tahran’da 78 kişi hayatını kaybetti, 300’den fazla kişi ise yaralandı.
“İSLAM CUMHURİYETİ’Nİ DESTEKLEMİYORUM FAKAT…”
Adları kamuoyuna açıklanmaması koşuluyla BBC Persian‘a konuşan bir İranlı hislerini şu biçimde lisana getirdi:
“Bu olay sahiden müthişti. Bilhassa de patlamalara bu kadar yakın bir yerde yaşayan bizler için. Umarım durum daha da kötüleşmez. Bu asla olmamalıydı — Tahran’da ya da İran’ın rastgele bir kentinde siviller ziyan görmemeliydi…”
Bir öteki İranlı ise şöyle konuştu: “Ben İslam Cumhuriyeti’ni desteklemiyorum fakat bu mevzu İran’la, yani bizim yuvamızla ilgili. Bakın nasıl saldırıyorlar, altyapımızı yok ediyorlar, insanlarımızı öldürüyorlar.”
Emekli Ahmed Muadi ise askeri misilleme talep etti:
“Daha ne kadar endişe içinde yaşayacağız? Bu kadar çok üniversite profesörünü, bu kadar çok doktora öğrencisini ortadan kaldırdılar ve sonra gidip müzakereye mi başladılar? Bu noktada müzakerenin manası ne? Söylenecek ne kaldı?”
