Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA’ya nazaran, “Choe Hyon” ismi verilen ve anti-Japon direniş savaşçısı Choe Hyon’un anısına isimlendirilen 5 bin tonluk destroyer sınıfı geminin imali bir yıldan fazla sürdü.
Uzmanlar, geminin büyüklüğü göz önüne alındığında hem gemiden karaya hem de gemiden havaya atılan füzeler taşıyabileceğini düşünüyor. Özel yayın kuruluşu NK News, geminin kısa menzilli taktik nükleer füzelerle donatılmış olabileceğini bildirdi.
Kim Jong-un, geminin tanıtımında yaptığı açıklamada, Kuzey Kore donanmasının artık “ulusal savunmanın çekirdek unsuru” ve “nükleer savaş caydırıcılığının kıymetli bir parçası” haline geldiğini belirtti. Gemi, 2025 yılının başlarında etkin hizmete girecek.
Kim ayrıyeten, ABD’nin Güney Kore ile gerçekleştirdiği ortak askeri tatbikatları “nükleer taarruz simülasyonu” olarak niteleyerek Washington’u saldırganlıkla suçladı.
Ülkenin batı kıyısındaki Nampho tersanesinde düzenlenen lansman merasiminde, Kim ve kızı Kim Ju-ae, beyaz üniformalı donanma işçisi tarafından karşılandı.
Devlet medyasının yayımladığı imajlarda, Kim Ju-ae’nin babasıyla fısıldaşarak sohbet ettiği ve siyah resmi bir kadro elbise giyen Kim Jong-un ile birlikte geminin önünde poz verdiği görüldü.
Kim Jong-un, Mart ayında da nükleer güçle çalışan bir denizaltı inşa etme projesini denetlemiş ve donanmanın hem su üstü hem de su altı güçlerinin “radikal şekilde” modernize edilmesinin savunma stratejisinin ana ögelerinden biri olduğunu vurgulamıştı.
KORE YARIMADASI’NDA SULAR ISINIYOR
Öte yandan, ABD son yıllarda Güney Kore ile ortak askeri tatbikatlarını artırdı ve bölgeye uçak gemisi ile nükleer denizaltı üzere stratejik ögeler gönderdi.
Kuzey Kore ise kendisini “geri döndürülemez bir nükleer silah devleti” ilan etmiş ve ABD-Güney Kore tatbikatlarını daima olarak işgal provası olarak nitelendirmişti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın da bu ay Kim Jong-un ile bağlantıda olduğunu ve “bir noktada bir şeyler yapmayı planladığını” söylediği bildirildi.
2019’da Hanoi’de yapılan Trump-Kim doruğu, yaptırımların kaldırılması ve Pyongyang’ın hangi ödünleri vereceği mevzularında uzlaşma sağlanamadığı için çökmüştü.
