İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, devlet televizyonunda katıldığı bir programda bahse ait açıklamalarda bulundu.
İran’ın, nükleer programının “barışçıl” olduğunu savunan Bekayi, Milletlerarası Atom Gücü Ajansı’nın (UAEA) raporunu “siyasi” olarak nitelendirdi.
Bekayi, “İran’ın nükleer programı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, NPT ve Kapsamlı Güvenlik Mutabakatı’na nazaran barışçıl yoldan sapmamıştır. İran rastgele bir uyumsuzluk yapmamıştır ve bu nedenle bu raporun siyasi olduğunu söylüyoruz. Zira bu rapor üç Avrupa ülkesi ve ABD’nin siyasi emelleri için hazırlanmıştır” tabirlerini kullandı.
İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine hücum tehditlerini pahalandıran Bekayi, Tel Aviv’in bu tezleri bölgedeki gerginliği sürdürmek için kullandığını söyledi.
Bekayi, rastgele bir ülkenin nükleer tesislerine yönelik her türlü tehdidin, milletlerarası barış ve güvenliği gaye aldığını belirterek, UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi’yi tehditleri kınamak yerine yasallaştırmaya çalışmakla suçladı.
İngiltere, Fransa ve Almanya’nın, nükleer muahedede yer verilen, “snapback (tetik mekanizması)” olarak isimlendirilen ve İran’a muahedeyi ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yine getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidini kıymetlendiren Bekayi, “İran’dan taviz elde etmek için bu mekanizmayı gündeme getiriyorlar. Bu olmayacak. Zira İran, snapback’in baskısı yahut tehdidi altında öteki taraflara haksız ödünler vermeyecek” dedi.
Bekayi, sistemin işletilmesi halinde ise İran’ın NPT’yi gözden geçirmek de dahil atabileceği çeşitli adımların belirlendiğini söyledi.
Bunların, global sistem için önemli sonuçları ve kıymetli tesirleri olacağını belirten Bekayi, “Bu elbette, nükleer programımızın barışçıl tabiatında rastgele bir değişiklik yapacağımız manasına gelmiyor” sözlerini kullandı.
