İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Bakanlar Kurulu toplantısının akabinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Bakan Arakçi, ABD’nin müzakerelere yönelik tavrına değinerek, “Bazen çelişkili tavırlar sergiliyorlar ve bu durum müzakere sürecine hiçbir halde katkı sağlamıyor. Gerçek niyetlerini lakin müzakere masasında öğrenebiliriz. Şayet yapan bir tavır sergilerlerse müzakerelerin mümkün bir mutabakat çerçevesinde başlaması konusunda umutlu olabiliriz. Bu müddet zarfında Witkoff birkaç farklı açıklamada bulundu. Bu nedenle gerçek tavırlarını müzakere masasında görmeliyiz” dedi.
Arakçi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un evvel İran’ın nükleer programını sınırlamak istediklerini, akabinde da büsbütün sona erdirilmesi gerektiğini söylemesine reaksiyon gösterdi.
İran’ın nükleer programına ait yürütülen müzakerelerde ülkesinin uranyum zenginleştirme hakkının tartışmaya açık olmadığını vurgulayan Arakçi, “Uranyum zenginleştirme İran için legal ve net bir haktır. İtimat oluşturmak ismine kimi adımlar atmaya hazırız, lakin uranyum zenginleştirme hakkı asla müzakere edilemez” tabirlerini kullandı.
Arakçi, ayrıyeten bu hafta Rusya’ya gerçekleştireceği ziyarete ait, “Ziyaretimin emeli, Dini Önder Hamaney’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e hitaben yazdığı mektubu iletmek. Mektubu, Putin ile direkt görüşerek teslim edeceğim” biçiminde konuştu.
ABD’DEN AÇIKLAMALAR
Witkoff, pazartesi günü Fox News’e verdiği röportajda, ABD’nin İran’ın nükleer programını yok etmek yerine sınırlamayı hedefleyen bir muahede arayışında olduğunu belirtmişti.
İran’ın kimi durumlarda uranyumu yüzde 60 ve yüzde 20 oranında zenginleştirdiğini tabir eden Witkoff, “Bu kabul edilemez. Sivil bir nükleer program için sav ettikleri üzere yüzde 3.67’nin üzerinde zenginleştirme yapmalarına gerek yok. Bu nedenle görüşmelerin odağı büyük ölçüde zenginleştirme programının denetlenmesi olacak. Sonrasında ise silahlanma faaliyetlerinin doğrulanması gündeme gelecek” sözlerini kullanmıştı.
Witkoff, dün toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise, “İran’la bir muahede fakat Trump’a ilişkin bir mutabakat olursa tamamlanır. Sonuncu bir düzenleme, Orta Doğu’da barış, istikrar ve refah için bir çerçeve oluşturmalıdır. Bu da İran’ın nükleer zenginleştirme ve silahlanma programını durdurması ve büsbütün ortadan kaldırması manasına gelir. Dünya için güçlü ve adil, uzun ömürlü bir muahede yapmak mecburî. Lider Trump’ın benden istediği de tam olarak bu” tabirlerine yer vermişti.
