Toplantının, 51. İİT Dışişleri Bakanları Konseyi’nin özel oturumu kapsamında gerçekleşeceği ve gündemin ana maddesini İsrail’in İran’a yönelik son saldırılarının oluşturacağı bildirildi. Bu akınlar ortasında, Perşembe günü Arak kentindeki Khondab nükleer tesisine düzenlenen saldırının en kıymetli gündem unsurlarından biri olacağının altı çizildi.
İsrail ordusu, kelam konusu tesiste inşa hâlindeki ağır su reaktörünü amaç aldığını açıkladı. Uzmanlara nazaran bu reaktör, silah kalitesinde plütonyum üretme potansiyeline sahip. Türkiye, İsrail’in bu taarruzlarını sert biçimde eleştirerek ‘yasadışı’ olarak nitelendirdi ve İran’ın kendini savunma hakkının yasal olduğunu vurguladı.
İki gün sürecek tepenin açılış konuşmasını yapması beklenen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, bölgeyi istikrarsızlaştıran hareketler karşısında İslam dünyasını birlik olmaya çağıracağı söz edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da konferansta bir konuşma yapması planlanıyor.
SON GELİŞMELER
Cuma gecesi, İsrail’in hava savunması, birtakım İran füzelerinin İsrail ordusunun karargâhına çok yakın aralıklara ulaşmasını engelleyemedi. Tel Aviv şehir merkezine isabet eden füzeler büyük tahribata yol açtı. Pazar gecesi ise bir İran füzesi, Hayfa yakınlarındaki değerli bir petrol rafinerisini devre dışı bıraktı.
Salı sabahı ise toplumsal medyaya düşen ve Washington Post tarafından doğrulanan imajlarda, İran füzelerinin Tel Aviv’in kuzeyindeki İsrail istihbarat karargâhının yakınlarına düştüğü görülüyor. Bu füzelerden biri, İsrail askeri istihbaratının ve sinyal istihbarat ünitesi Unit 8200’ün bulunduğu Moshe Dayan Kampı’na isabet etti.
İran İhtilal Muhafızları, İsrail istihbarat ve ordu yetkililerini öldürdüklerini öne sürdü; lakin bu savlar doğrulanamadı. İsrail ordusu da bu mevzuda yorum yapmadı. Savaşın seyri düşünüldüğünde, bu argümanlar güçlü bir mümkünlük olarak geçerliliğini koruyor.
