Yaşlanma aykırısı tesirler üzerine yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri, D vitamini desteğinin biyolojik yaş üzerinde direkt tesirli olabileceğini ortaya koydu. ABD’de yürütülen uzun soluklu bir araştırma, tertipli D vitamini desteği alan -doğal yahut sentetik- bireylerin biyolojik yaşlarının ortalama üç yıl daha genç olduğunu gösterdi.
25 binden fazla iştirakçi ile dev çalışma
Donanımhaber’de yer alan detaylara nazaran yürütülen VITamin D and OmegA-3 TriaL (VITAL) isimli çalışma, 50 yaş üstü erkekler ve 55 yaş üstü bayanlar olmak üzere toplam 25 bin 871 kişiyi kapsıyor. Araştırmada, omega-3 ve D vitamini desteklerinin sıhhat üzerindeki uzun vadeli tesirleri incelendi. Bu dev çalışmanın bir kesimi olan VITAL Telomere alt araştırmasında ise bilhassa telomer uzunluğu üzerinden biyolojik yaşlanma süreçleri değerlendirildi.
Telomerler, kromozomların uçlarında bulunan ve DNA’nın hasar görmesini engelleyen gözetici yapılar olarak biliniyor. Hücre bölünmesi sırasında doğal olarak kısalan bu yapılar, yaşa bağlı hastalıklarla direkt bağlı. Kısalmış telomerler; organ işlevlerinde azalma, bağışıklık sistemi zayıflığı ve çeşitli kronik hastalıklarla temaslı.
VITAL Telomere çalışmasına dahil edilen 1.054 kişilik alt kümede, günde 2.000 IU D vitamini desteği alan iştirakçilerin, 2 ve 4 yılın sonunda beyaz kan hücrelerindeki telomer uzunluklarının plasebo kümesine nazaran manalı seviyede daha uzun olduğu tespit edildi. Tıpkı araştırmada omega-3 desteğinin ise telomer uzunluğu üzerinde rastgele bir tesiri görülmedi.
Ayrıca, D vitamininin inflamasyonu azaltma, kanser ve otoimmün hastalık risklerini düşürme üzere yaşla kontaklı meselelere karşı da kollayıcı tesirler sağladığı belirtildi. Araştırmacılar D vitaminin yaşlanma sürecindeki tesirlerinin daha güzel anlaşılabilmesi için ek çalışmalara gereksinim olduğunu vurguladı.
D vitamini, bağışıklık sistemi işlevlerini desteklemenin yanı sıra kalsiyum emilimini kolaylaştırarak kemik sıhhatinde kritik rol oynar. D3 ve D2 formları en faal olanlarıdır. Eksikliği; ileri yaşlarda demans riskinden, bebeklerde nörolojik gelişim meselelerine kadar birçok sıhhat sorunuyla ilişkilendirilmiştir.
Araştırmalarda kullanılan 2.000 IU/gün dozu, genel olarak inançlı kabul ediliyor. Kişisel farklılıklar göz önünde bulundurularak, rastgele bir destek kararı öncesinde doktora danışılması öneriliyor. Çünkü çok D vitamini alımı da birtakım sıhhat sıkıntılarına yol açabiliyor.
