İran

Wall Street Journal’in haberine göre, ABD Başkanı Trump, İran’a yönelik akın planını onayladı lakin son buyruğu vermek için Tahran’ın nükleer programdan vazgeçip geçmeyeceğini bekliyor. İsrail’in arka arda süren hava operasyonlarına karşın Beyaz Saray hâlâ diplomasi seçeneğini açık tutuyor.

Rus makamları, Washington idaresine, ‘İran’a direkt askeri müdahalede bulunmaması’ davetinde bulunarak, bu türlü bir adımın Orta Doğu’yu kökten istikrarsızlaştırabileceği ihtarında bulundu. Moskova, İran’ın nükleer altyapısına yönelik taarruzların ise ‘nükleer felaket’ riski taşıdığını belirtti.

İsrail’in İran’a yönelik atakları sürerken, 18 Haziran Çarşamba günü İran’dan havalanan iki uçak, hiçbir kalkış yahut varış noktası bildirmeden Umman’a indi. Umman, ABD–İran nükleer görüşmelerinde arabulucu rolüyle öne çıkıyor.

İsrail Hava Kuvvetleri, Tahran’daki İran rejimine ilişkin askeri amaçlara yönelik hava saldırısı başlattı. İsrail Savunma Bakanı Katz, iç güvenlik karargâhının büsbütün imha edildiğini açıkladı. Tıpkı saatlerde Meskenin Cezaevi etrafında büyük bir patlama yaşandı.

1979 İran İslam Devrimi’nin lideri ve İran İslam Cumhuriyet’nin kurucusu Ayetullah Humeyni’nin torunu Seyyid Ahmed Humeyni, İsrail’in Tahran’a yönelik hücumları sırasında başkentte kaldığını ve “kanının son damlasına kadar savaşacağını” söyledi. ABD’ye muhtemel müdahale uyarısı yapan Humeyni, “Bu ihtilali kimse söküp atamaz” dedi.

İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD Lideri Donald Trump’ın “şartsız teslim” davetine sert sözlerle karşılık vererek, “Amerikalılar bilmelidir ki, her türlü askeri müdahale İran’a ve bölgeye telafisi mümkün olmayan ziyanlar verir” tabirlerini kullandı.