ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik gerçekleştirdiği taarruz, Tahran idaresi ve muhafazakâr milletvekilleri ortasında sert reaksiyonlara yol açtı.
Açıklamalarda, İran’ın güçlü bir karşılık vermesi gerektiği vurgulanırken, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan (NPT) çekilme davetleri da gündeme geldi.
İranlı muhafazakâr milletvekili Buyruk Hüseyin Sabeti, hücumun akabinde X platformunda yaptığı paylaşımda, nükleer tesislerdeki hasarın boyutuna ait tartışmaları “meseleyi saptırmak” olarak niteledi.
Sabeti, “ABD resmen İran’la savaşa girmiştir. Şayet güçlü bir karşılık verilmezse İran’ın caydırıcılığı yok olur” tabirlerini kullandı.
“ABD ÜSLERİ AMAÇ ALINMALI”
Bir öbür muhafazakâr milletvekili Hamid Rasaee ise ABD’nin İran hava alanını ihlal ettiğini ve ülke topraklarına ikinci defa akın düzenlediğini belirterek, “Bu açık bir ataktır ve sert bir halde karşılık verilmelidir” dedi.
Rasaee, direkt ABD topraklarını gaye almanın etkisiz olabileceğini belirterek, “Suudi Arabistan’daki ABD üslerini vurmak, birden fazla gayesi tıpkı anda vurmak manasına gelir” diye konuştu.
İran’ın muhafazakâr çizgideki yayın organlarından Kayhan Online, yayınladığı başyazıda, İran’ın bölgedeki ABD üslerini gaye aldığını yazdı. Yazıda şu tabirler yer aldı:
“Amerikan askerleri, Trump’ın deliliğinin bedelini canlarıyla ödeyecek. Amerika’nın kırılgan iktisadı, vergi mükelleflerinin bu sonuçsuz savaşın bombaları için ödeyeceği faturayı çığlıklarla duyacak.”
Kayhan’ın genel yayın direktörünün, daha önce İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yakınlığıyla bilindiği de hatırlatılıyor.
“DİPLOMASİ HAVAYA UÇURULDU”
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin saldırısını “diplomasiyi havaya uçurmak” olarak kıymetlendirdi.
Arakçi, “İran, güvenlik çıkarlarını ve halkını korumak için tüm seçenekleri kıymetlendirme hakkını gizli tutar” dedi.
Arakçi, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan (NPT) çekilebileceğine de işaret ederek, “NPT bizi koruyamıyorsa, İran üzere barışçıl nükleer güce sahip olmak isteyen bir ülke neden bu muahedeye itimat duysun?” dedi.
