Trump, bu sözleri Perşembe günü Beyaz Saray’da düzenlenen Ulusal Dua Günü etkinliğinde sarf etti.
“Bu hoş günde, Ulusal Dua Günü vesilesiyle Gül Bahçesi’nde başımızı eğerek hayatlarımızı özgürlüklerimize, mutluluğumuzu ise bize onları veren ve bizi seven Yaratıcı’nın ellerine emanet ediyoruz,” diyen Trump ayrıyeten, “Böyle inanılmaz bir ortamda olmak çok hoş. Sanırım dünyada bunun üzere öteki bir yer yok” dedi.
Fakat gündemi sarsan asıl konuşma, bunun akabinde geldi.
Trump, kelamlarına şöyle devam etti:
“İnsanları Oval Ofis’e götürüyorum. Dünyanın en büyük önderlerini; yabancı devlet adamlarını, prensleri, hükümdarları, kraliçeleri, liderleri, başbakanları… ve sanırım birkaç da diktatörü. Onlar bunu söylemiyor olağan. ‘Ben başbakanım’ ya da ‘başkanım’ diyorlar. Lakin ben de diyorum ki, ‘Hayır, sen bir diktatörsün lakin sorun değil.’ Onları Oval Ofis’e alıyorum, yalnızca etrafa bakmak istiyorlar. Gözlerine inanamıyorlar.”
Trump, daha evvel de benzeri tabirleri El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele için kullanmıştı. 2020 yılında yaptığı bir açıklamada Bukele’ye hitaben “Şu ana kadar tanıdığım en cool diktatör sensin” demişti. Trump’ın bu sözleri, demokratik prensiplere yönelik yaklaşımı nedeniyle o devirde kamuoyunda ağır tartışma yaratmıştı.
