Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Anna Radwan, Polonya’nın Avrupa Birliği (AB) Kurulu Devir Başkanlığı kapsamında Varşova’da birtakım Türk gazetecilerle bir ortaya geldi. Yeni Avrupa güvenlik mimarisi ve Türkiye-AB münasebetlerine yönelik bildiriler veren Radwan, Polonya’nın periyot başkanlığı sloganının “Avrupa garantide olsun” olduğunu söyleyerek Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında Polonya’nın ‘güven’ algısının derinleştiğine ve daha değer kazandığı vurguladı. Savunma harcamalarının artırılması gerektiğini belirten Radwan, “Bu eğilim Polonya’da uzun müddettir var. AB siyasetlerinden bağımsız olarak biz zati bu yolda ilerliyorduk. Savunmaya ayrılan bütçe, gayrisafi ulusal hasılamızın yüzde 5’i. AB ülkeleri ortasında bu mevzuda önder konumdayız” dedi.
Radwan ayrıyeten, AB’nin şu anda Rusya’ya yönelik 16. yaptırım paketini hazırladığını belirterek, Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde yaptırımların ehemmiyetine dikkat çekti.
‘EKONOMİ VE SİYASİ KRİTERLER’
Türkiye’nin AB’ye iştirak sürecine de değinen Radwan, Polonya’nın bu süreci desteklediğini anımsattı. Türkiye’nin Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de stratejik ehemmiyete sahip bir ülke olduğunu kaydeden Radwan, Cumhuriyet’in ‘Türkiye’de iktidarın AB iştirak sürecinin İslamofobi ve gibisi siyasi saiklerle engellediği’ tarafındaki inancına ait sorusunu yanıtladı. Radwan, “Türkiye, NATO içindeki en büyük ikinci orduya sahip. AB ortaklarını belirlerken dini kriterler değil, ekonomik ve siyasi kriterler dikkate alınıyor. Genişleme Türkiye’yi de kapsayan bir süreç” sözlerini kullandı.
‘MİMARİ ŞU AN DOĞUYOR’
Öte yandan Polonya Dışişleri Bakanlığı’ndan birtakım yetkililer Rusya’ya uygulanan yaptırımlar bağlamında Türkiye’nin dış siyasetinde Avrupa ortak menfaatlerine iştirakinin ‘yüzde yüz oranından daha düşük’ olduğunu belirterek, ‘seviyenin yükseltilmesini’ önerdiklerini söyledi. Ankara’nın yeni Avrupa güvenlik mimarisine iştirakine ait de konuşan yetkililer, “Türkiye’nin güvenlik ve savunma çerçevesine dahil olmasını istiyoruz. O mimari şu an doğuyor. Türkiye’nin dahil olması için bir siyasi irade var lakin ayrıntıları bilmiyoruz” dedi.
‘KOLAYLIKLAR SAĞLANACAK’
Türk yurttaşlarının yaşadığı vize sıkıntısına da değinen yetkililer, “Vize rejiminin sıkı olması Türkiye’nin aleyhine yapılan bir siyaset değil. Daha evvelki iktidarımızın sorumsuz vize siyasetinin bir sonucudur. Polonya’da daha evvel denetimsiz bir vize ticareti yer aldı. Polonya AB ülkesi olarak başka AB ülkelerine karşı vize konusunda birtakım sorumluluklar taşıyor. Fakat vize problemi çok sık ele alınıyor ve iş beşerlerine, araştırmacılara kolaylıklar sağlanacak. Uzun ve kısa vadeli vizelerde yeni siyaset uygulanacak” tabirlerini kullandı.
BELARUS HUDUDUNDA MÜCADELE
Polonya İçişleri Bakanlığı’nda göçten sorumlu Bakan Yardımcısı Maciej Duszczyk ise ülkesinin Belarus hududunda yaşanan sistemsiz göç hareketlerine dikkat çekerek, “Şu anda şebekeler tarafından yönetilen yapay bir göç güzergahıyla çaba ediyoruz. Bu aktörlerin birden fazla yasa dışı. Rusya yahut Belarus’un bilgisi olmadan örneğin Somali’den bir göçmenin bu hatta yer alması mümkün değil” dedi. Polonya’nın artık dışarıdan çok göç alan bir ülke haline geldiğini söz eden Duszczyk, ülkede yaşayan Ukraynalı göçmen sayısının 1 milyonu geçtiğini söyledi. Göç mevzularında Türkiye ile de temas halinde olduklarını belirten Duszczyk, “Bu yılın ikinci yarısında Türkiye’ye bir ziyaret planlıyorum. Göç konusunda bir görüşme olacak” dedi.
“ÖĞRENCİLERLE DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ”
Varşova Üniversitesi Avrupa Merkezi’nden Prof. Kamil Zajaczkowski ise Cumhuriyet’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun yargı süreci ile tutuklu öğrencilere ait sorusunu yanıtladı. Zajaczkowski, demokrasi ve insan hakları bağlamında protesto hakkının temel bir öge olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’deki öğrencilerle dayanışma içindeyiz” diye konuştu.
