Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Lideri Doç. Dr. Murat Sargın, Kovid-19 aşısı olanlarda kalp hastalıklarının arttığına yönelik söylentilerin bilimsel bir bilgiye dayanmadığını belirterek, tersine İngiltere’de yapılan çalışmaya nazaran, aşı olan bireylerde hem kalp hem de damar hastalıklarına bağlı ölümlerin daha az olduğunun ortaya konulduğunu kaydetti.
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde vazifeli Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Sargın, yaptığı açıklamada son vakitlerde gündeme gelen erken yaşta kalp krizi olaylarının, gençlerde kalp krizinin arttığı manasına gelmediğini söyledi.
Sargın, bununla ilgili bilgi olmadığını vurgulayarak, “10 yıl öncesine nazaran, ‘Gençlerde önemli manada tasa verici oranda bir kalp hastalığı artışı var’ diyecek bir data yok. Yalnızca bunların farkındalığı, insanların habere ulaşımı, bunları görmesi, duyması daha da arttığı için biraz daha çok üzere görünüyor.” dedi.
Türkiye’de, 25-45 ortası genç nüfusun arttığını ve her üç şahıstan birinin bu yaş kümesinde olduğunu aktaran Sargın, münasebetiyle 10-20 yıl önceye nazaran bu sayıda da artış olduğunu lisana getirdi.
“Gençlerin çok daha risk altında olduğuna dair tasa verici bir data yok”
Nüfusla birlikte hastalıkların da arttığını aktaran Sargın, şöyle devam etti:
“Buna ek olarak bu nüfusun obezite, sigara kullanım oranı daha da artıyor. Eşlik eden risk faktörleri, tansiyon da artıyor. Ancak bunların sonucunda şimdi genç yaşta vefat oranları direkt olarak arttı demek yanlışsız değil. 10 yıl öncesine nazaran gençlerin çok daha risk altında olduğuna dair kaygı verici bir data yok. Dünya nüfusunun artmasıyla bir arada obezite olan, sigara kullanan, tansiyon hastası olanlar da artıyor. Münasebetiyle bunlar kalp, kalple bağlantılı vefatları de artırıyor. Sonuçta toplam ölümlerin yarıya yakını, dünyanın her yerinde kalp damar hastalıkları yüzde 40 ila 50 oranında. Bu oran değişmiyor ancak uzun vadede o denli bir trend var. Kalp hastalıklarına bağlı vefatlar yükselme eğiliminde ancak insan yaşının uzaması nedeniyle Alzheimer ve demans da artıyor mesela. Münasebetiyle bütün bedelleri göz önünde tutarak, yalnızca kalp hastalıkları artıyor, diye düşünmeden pahalandırmak lazım.”
Doç. Dr. Murat Sargın, kalp ve damar hastalıklarından vefatları Kovid-19’a bağlamanın mümkün olmadığını söyledi.
İngiltere’de, 46 milyon kişi üzerinde yapılan bir çalışmadan bahseden Sargın, “İngiltere’de, 46 milyon kişinin bütün datalarını inceleyen bir çalışma yayımlandı. Çalışmada Kovid-19 aşısı olan kesimde hem kalp hem de damar hastalıklarına bağlı ölümlerin daha az olduğu ortaya koyuldu. Bu çalışmanın daha uzun vadeli sonuçları da gelecek. Bunun aksini gösteren ‘Kovid-19 aşısı olmuş şahıslarda kalp hastalığı daha fazla oluyor’ diye bir bilgi yok. Söylentilerle aşıya bağlı kalp hastalıkları artıyormuş üzere yansıtmak hiç bilimsel değil. İngiltere’deki çalışma sonucuna nazaran, Kovid-19 aşısı olan kümede aşı olmayan kümeye nazaran hem pıhtı hem de kalp krizi, kalp damar hastalıkları çatısı altında bütün parametrelerde daha olumlu sonuçlar var.” tabirlerini kullandı.
Sargın, Türkiye’de de İngiltere’deki çalışmaya benzeri çalışmaların yapıldığını lakin şimdi dataların yayına dökülmediğini kaydetti.
“Vücut istikrarımızı bozmayacak, denetimsiz eforlardan kaçınmak gerek”
Kalp sıhhatine ait dikkat edilmesi gerekenlere de değinen Sargın, şunları kaydetti:
“Kalp hastalıklarının kışın da kendine has tehlikeleri var. Soğuk havada yürümek kalp krizini tetikleyebilir. Bilhassa tok karnına soğuk havada yürürseniz, yokuş çıkarsanız ‘Kalp krizi gel senle talihimizi deneyelim’ demiş olursunuz. Yazın da benzeri riskler var. Çok sıcak havada kâfi sıvı alımı yapmazsanız, çok sıcakta çok fazla kalırsanız, bilhassa de tansiyon hastasıysanız, kan sulandırıcı kullanıyorsanız, orada beden sıvı istikrarı bozulacağı için pıhtılaşmaya davet çıkarırsınız. Kendinizi ne kadar zorladığınız, yanlış zorlamalar yaptığınızla ilgili. Kışın tok karnına yokuş çıkan kilolu bir hasta ne kadar tehlikeli bir şey yapıyorsa, yazın da çok sıcakta efor yapan ağır efor yapan, sıvı istikrarını gözetmeyen kişi tıpkı riski taşır. Beden istikrarımızı bozmayacak, denetimsiz eforlardan kaçınmak gerek. Yazın, kalp hastalığı olduğu bilinen ya da risk faktörleri yüksek olan şahısların sıcaktan, susuz kalmaktan, çok efordan kaçınmaları gerekiyor.”
