Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde yer alan duyuruya nazaran, konsey, tarafların sunduğu ikinci taahhüt paketini kabul ederek TOFAŞ Türk Araba AŞ’nin, Stellantis N.V.’ye ilişkin olan Stellantis Otomotiv Pazarlama AŞ’nin devralma sürecini tarihi bir kararla onayladı.
Söz konusu müsaadenin tarafların yatırım yapma kaidesine bağlanması, kurum tarihi bakımından bir birincisi oluşturuyor. Bu kararın, çoklukla durağan olarak fiyat, çıktı tahliline dayalı toplumsal refah kriterinin daha geniş ve rekabetin dinamik tesirlerini dikkate alan bir anlayışla ele alınması gerektiğini göstermesi bakımından memleketler arası içtihat ve literatüre de değerli katkı sağlaması bekleniyor.
Taraflarca sunulan taahhütler, bir yatırım planını ve dağıtım, satış kanalında alınan önlemlerin yanı sıra yerli üretimin korunmasını da kapsıyor.
İHRACATIN ARTIRILACAĞI TAAHHÜT EDİLDİ
Tofaş’ın üretim ve ihracat kapasitesini artırmayı taahhüt ettiği kelam konusu yatırım planının birebir vakitte istihdama da kıymetli katkı sağlaması hedefleniyor. Yatırım planının otomotiv ana endüstrisine olduğu kadar yan endüstriye de olumlu biçimde yansıyacağı öngörülüyor. Sürecin, verilen taahhütlerle Türkiye iktisadına ve toplumsal refahın artışına sağlayacağı katkılar, Konseyin müsaade kararının temel münasebetini oluşturdu.
Taraflar yatırım planının yanı sıra dağıtım ve satış kanalında da kimi önlemlere yönelik taahhütler sundu. Sürecin tüketici tercihlerini ve rakip markaların dağıtım/satış faaliyetlerini kısıtlama potansiyelini ortadan kaldırmaya yönelik kelam konusu önlemler müsaade kararının verilmesinde kıymetli rol oynadı. Böylelikle, süreç taraflarına ilişkin bayilerin “one-stop-shop (tek durak)” olma riskinin önüne geçilmesi hedeflendi.
Kurul, en son inceleme kademesinde, çok sayıda rakip teşebbüsün ve üçüncü tarafın görüşlerini aldı. Kelam konusu görüşlerde lisana getirilen konular Şuranın süreçle ilgili detaylı çalışmasında tek tek dikkate alındı ve değerlendirildi.
Tarafların Ekim 2024’te sundukları birinci taahhüt paketi Rekabet Kurulu tarafından kâfi görülmeyerek reddedilmişti.
